BismillahirRahmanirRahim
Soru: Safer Ayı'nın son çarşamba günü korunmak için ne yapmalıyız?
BismillahirRahmanirRahim
Herkesin bildiği gibi Safer Ayı’nın son çarşambası yılın en ağır günüdür. Çok tehlikeli bir zaman olduğunu bilirseniz ne yaparsanız? Sağduyunuz ne yapmanız gerektiğini size zaten söyler. Eğer çok tehlike varsa, ne yaparsınız? Tutup da o tehlikeye doğru koşturmazsınız. Geri çekilir ve kendinizi o tehlikeden korursunuz. Kendinizi tehlikeden korumak için yapabileceğiniz diğer şeyler nelerdir? Evet, dilinize mukayyet olun. Çok fazla konuşmayın. Çok fazla bakmayın. Çok fazla etrafta dolanmayın. Çok fazla düşünmeyin. Geri çekilin. Tehlike var! Durun. Bombalar atılırken ne yaparsınız? Dışarı mı çıkarsınız? Yeraltına girersiniz. Yeraltı sığınağına. Ta ki her şey bitene kadar. Sonra dışarı çıkarsınız.
Belki birazcık düşünmemiz gerek. Şüphesiz bombaları Allah’ın yağdırdığı beladan daha fazla hissediyoruz. Çünkü alimler ve de liderler hiç Allah korkusundan söz açmıyorlar. Bu yüzden Allah kalbimize kafir korkusunu yerleştiriyor. Bu yüzden Allah şeytan korkusu koyuyor.
Ne yapacaksınız o günde? Kendinizi nasıl koruyacaksınız? Yapabileceğiniz birçok şey var. Herkesin yapabileceği birkaç tanesinden biraz bahsedeceğim. Kalktınız. Gusül abdesti alın. Abdestli dolaşın. Zekat verin, sadaka verin. Eğer kurban kesebiliyorsanız, kurban kesin. Çok fazla dışarı çıkmayın. Evde kalın. Seccadenizde oturun. Biraz zikr yapın. Estağfurullah deyin. Ve Allah’ın, “Ya Halim, Ya Hafız” isimlerini anın. Korunun. Fakat kalbiniz başka yerlere kayıyorsa, bunlar işe yaramayacaktır. Bizler, “Şunu bin defa yapın, bunu bin defa çekin,” diye size yük bindirenlerden değiliz. Hayır. Bir kafir bile bunu yapabilir. Bir Mecusi, hatta bir robot bile yapabilir. Şimdi öyle robotlarımız var ki, size robotun resmini göstersem gerçek zannedersiniz. İnsan sanarsınız. Onlar da bunu yapabilir.
İnsanı insan yapan nedir? İnsanın kalbi vardır. Başka hiçbir şeyde Allah’ın tahtı yoktur. Meleklerde bile. Ancak insanın içinde, insanoğlunun içinde var kalp. Kalbinizi temiz tutun. Belki o zaman oturup da gerçekten Allah’tan korktuğunuz ve Allah’ın azabından korktuğunuz için gözyaşı döktüğünüzde... Dünyada şu an meydana gelen şeylere baktığımızda, hala neden yok olup gitmediğini merak ediyoruz. Ya insanoğlu yüzünden ya da Allah’ın cezalandırması ile. Allah’ın cezalandırmasına gerek yok ki. Bizler zaten kendi kendimizi cezalandırıyoruz. Rebiülevvel’e gelmeden, Allah’ın sevdiğini sevmeden evvel kalbinizi Allah’ın sevmediği şeylerden çekip çıkarın. Çünkü Allah’ın sevdiği, Allah’ın buğzettiği şeyi sevmez. Peygamber Efendimiz insanlara sadece ‘sevgi’ vermek için gelmedi. Hem Allah’ın sevgisini hem de Allah’ın nefretini gösterir bize. Allah zalimlik ve zorbalıktan nefret eder, diye buyurmaktadır. Böyleyken, nasıl olur da yetimlere zulmedebilirsin? Bundan da nefret eder. Tüm adaletsizliklerden nefret eder. Irkçılıktan nefret eder. Kendinizi ilahlaştırdığınız her andan nefret eder. Bırakın böyle yapmayı. Ve oturup, siz de ben de, oturup geçmişimizi hatırlayalım. Gerçekten. Orada burada birazcık şöyle böyle hissederseniz, hemen geçmişinizi hatırlayın. Tamam mı? Bu sizi güvende tutar.
Ve min Allahu Tevfik.
El Fatiha.
Şeyh Lokman Efendi Hz.
Sahibul Seyf Şeyh Abdülkerim El-Kıbrisi'nin (ks) Halifesi
Osmanlı Dergahı, New York
9 Kasım 2017
20 Safer 1439