top of page
  • Yazarın fotoğrafıOsmanli Naksibendi Hakkani

Allah Dostları, Size Allah'ı Hatırlatır


Soru: Genç bir erkek, baktığı her yer Haram ile çevriliyken, gözlerini bundan nasıl koruyabilir?

BismillahirRahmanirRahim

Bakmayarak. En iyi korunma yolu budur. Ne söylememi istiyorsun? Bak ve ondan sonra da gidip gözlerini yıka mı diyeyim? Bu gözler, her türlü kameradan daha iyidir. Beyin, gözlerin hemen arkasındadır. Bazıları, gözlerin beyinin bir parçası olduğunu söylüyor. Gözlerin gördüğü her şeyi, beyin alıyor ve orada depoluyor; aklımızda saklıyor.

Neye baktığınıza dikkat edin, çünkü orada kalıyor. Bilgisayarını biliyorsun; araştırıyorsun, bakıyorsun, indiriyorsun; sonra ‘Sil’ diyorsun, ‘Geçmişi Sil’, her şeyi sil. Hala bilgisayarında mıdır, değil midir? Hala oradadır. Belki uzman birini bulup ona para verip, her şeyi sildirtebilirsin. Ama bunun için bir ücret ödemen gerekir. Yoksa orada kalırlar.

Bizim beynimiz, bizim kalbimiz, her şeyi alıyor ve her şey orada kalıyor. Her şey oradadır, ta ki sen silinmesi için bedelini ödeyene kadar. Bu çok kolay değildir. Bazen, bunun için çok yüksek bir bedel ödemen gerekir. Bu yüzden Peygamber Efendimiz (asvs) ne söylüyor? “Bakışlarınızı aşağıya indirin. Bir şey görürseniz bakışlarınızı indirin.” Bakmayın. Etrafını haram olan şeylerle çevirme. Haram olan bir şey olduğunda, kendini biraz kontrol et. Nefsinin üzerine bas. Nefsin bakmak isteyecek, bakma. Tıpkı şöyle dedikleri gibi; ilk bakışında kendin için bakıyorsun; ikinci kez bakarsan, Şeytan için bakıyorsun. Şimdi bana bir defa, ama uzun bir şekilde bakacağını söyleme. Hayır, bunu demek istemiyoruz. Ama tabi ki bu günlerde, alışılmadık, acayip zamanlarda yaşıyoruz.

Müslüman topluluklarında, haram olan şeyleri bir kenara koyun, bir kadının bile örtünmeden dışarı çıktığını görmezsiniz. O zaman, bu size farklı bir huzur verir. Çok farklı bir huzur verir. Ancak, yasak olan her şeyin gösterildiği bir toplumda yaşıyorsan, onlardan uzak dur. Televizyon izleme. O zaten Şeytan’ın kutusu. Beyin yıkamadan mı bahsediyorsun; biliyor musun neden televizyondaki yayınlara, program dediklerini? Program, çünkü seni programlıyor. Milyonlarca dolar ve yüzlerce saat harcanıp yapılan, 30 saniyelik bir reklam; senin beynini 30 saniye içinde kesinlikle yıkayacak. Aç değilsin, kızarmış tavukları gösteren bir reklam izliyorsun; acıkıyorsun. Bir parfüm almaya ihtiyacın yok, bir reklam görüyorsun ve ‘Neden olmasın? Belki gidip bir tane almalıyım. Çünkü bu parfümü sıkarsam, güzel kızlar gelip benden hoşlanacak.’ diyorsun. Seni programlıyorlar.

Önce, aklını kullan. Aklını kullanıp anlarsan, doğru ve yanlışı görebilirsin. Ne için? O zaman güçlenip, yanlış olan şeyleri yapmaktan kendini alıkoyabilirsin; ancak bunun için akıldan fazlası gerekir. İman gerekir, ruhsal destek gerekir. O zaman, bir Şeyh, bir Allah Dostu, sana yol göstermelidir. O mürşidin rehberliğinde ve cemaat ile birlikte olursan, senin için daha kolay olur. Bütün o şeyler etrafta olmaya devam eder, ama senin için bunu taşımak kolaylaşır.

Bunu insanlar anlamıyor. ‘Resimler haramdır.’ diyorlar. Onlar o kadar iyi Müslümanlar ki, diyorlar ki; ‘Resim koyamayız, haramdır.’ Ama televizyon izliyorlar. Televizyon nedir? Milyarlarca hareket eden resim, değil mi? Filmler de öyledir. Hepsi, hareketli resimlerdir. Onlar filmleri izliyorlar; paralarının, köpeklerinin, kedilerinin, eşlerinin, kendilerinin fotoğraflarını her yere asıyorlar. Ama ‘Resimler haramdır. Özellikle de Şeyhinin resmini koyma.’ diyorlar.

Bu yüzden Tarikatımızda, biz Şeyhimizin fotoğrafını her yere koyuyoruz; bize Allah’ı hatırlatması için. Böylelikle, bunun sayesinde dengeye gelecek; tartıya koyduğun zaman, tüm yanlış olan, gördüğün haram olan şeyleri silecek.

Hoşuna gidiyorsa… Bu ay, aklını kullanman gereken, kendi irade gücünü kullanman gereken bir ay. İradeni kullanman için, sana daha da fazla destek veriliyor. Haram olan bir şey gördüğünde, bakışlarını indir ve kendi zayıflığın için Allah’a yakın. ‘Şu insanlara bak. Bu yanlış.’ diye yakınma. Şöyle söyle; ‘Ya Rabbi. Beni affet. Ben güçsüzüm. Bana yardımını gönder. Bunu kendim yapamam.’

Allah, Kendisine yalvaran kulunu sever. Bu yüzden, bunu yap. İnşaAllah, imanın artacak ve bunu kaldıracak kadar güçleneceksin. Yoksa sadece sana bir kitap vereceğiz, sonra sen kitabı okuyup, daha iyi hale mi geleceksin? Böyle olmuyor. Şimdi iradenin gücüne geliyoruz. İrade, nefsin eğitimi ile gelişir. Nefsini sadece bir Şeyhin idaresinde öğrenebilirsin.

Selamun Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakatuhu…

Şeyh Lokman Efendi Hz.

Sahibul Sayf Şeyh Abdülkerim El-Kıbrisi'nin (ks) Halifesi

New York Osmanlı Dergahı

25 Temmuz 2013

17 Ramazan 1434

224 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page