top of page
Yazarın fotoğrafıOsmanli Naksibendi Hakkani

"Tarikat Nedir? Sohbet Nedir? Biat Nedir?"


BismillahirRahmanirRahim.

​​Tarikat, yol demektir. Tarikat, yol demektir ve yol da Allah (cc)’a geri giden yoldur. Bizler O’nun için, yaratıldık, O’na giden yolu bulmaya, O’nun için bu dünyaya gönderildik. Ve tarikat da, bu arayışı ve bu yolculuğu hızlandırmak içindir.

Sohbet, birliktir. Sen bir yol buldun. 41 yol vardır ve bunlar alt bölümleriyle birlikte yüzlerce yol eder. Bunlar fırka değildir. “Bunlar fırkalara bölünmedir” diye İslamiyet ve Müslümanlar hakkında ortaya attıkları yalan yanlış sözlere itibar etmeyin. Hayır; fırka, bir grup diğer bir grupla savaştığı, biri “hayır biz doğruyuz, siz değilsiniz” dediği, diğerinin de “hayır, doğru olan biziz, siz değil” dediği zaman oluşur. Hayır. Şiilik’te başlayan bölünmeler gibi, onlar fırkalardır çünkü beşçiler yedicilere inanmaz, yediciler on ikicilere inanmaz, bizim halifemiz şudur budur... Herkes ayrışıyor. Fakat ehl-i sünnet vel cemaat’te ise bir şemsiyenin altında toplanır ve onun altında, o şemsiyenin altında kendi yerini bulursun. Bunda bir şey yok. Ehl-i sünnet vel cemaat altında dört mezhep vardır, tüm tarikatlar da onların altındadır. Birbirleriyle savaşmazlar. Şeriat ile ilgilenen dört mezhebin altında şeriatı anlayacağın, ruhun şeriatını anlayacağın kapasiteye taşıyan ve daha da derinleştiren kırk tarikat vardır. Tarikat, Turok bunun içindir. Ve Hz Peygamber (sav)’e, Hz. Ali’ye, Hz. Ebu Bekir Sıddık’a kadar her şeyin geri izi sürülebilir. Tarikat budur.

Sohbet ise birliktir, cemiyettir. Sohbet, bir kişinin tarikattan neye ihtiyacı varsa onu almasıdır. Çünkü kişi tarikatta yer alsa da tamamen yalnız olabilir, çok yavaş olabilir, sapmaya meyilli de olabilir ancak sohbette bulunursan, eğer bir araya toplanırsan o zaman birlik olursun. Çocuklarını Arabistan’ın kızgın kumlarına diri diri gömen insanları Sahabe yapan, Peygamber (sav)’in yoldaşları haline getiren sohbettir. Çünkü onlar Peygamber Efendimiz (sav) ile sohbette bulunuyorlardı, anlıyor musun?

Bundan tam olarak istifade edebilmek için ise... Biat. Biat nedir? Basitçe açıklayayım. Biat, tüm Sahabelerin “sadece sana itaat edeceğiz, senden sual etmeyeceğiz” diyerek Hz. Peygamber (sav)’e ettikleri sadakat yemininin, Rıdvan Bîatı’nın taklit edilmesidir, bir sünnettir. Rıdvan Biatı, İslam tarihinde gayet iyi bilinen açık bir olaydır. Hacca gitmek istemişler ve pazarlık yapmak için Hz. Osman’ı göndermişlerdi. Bütün Sahabeler ise “Bizler sayıca daha üstünüz, neden gidip zorla yolumuza devam etmiyoruz?” diyordu. Peygamber (sav) ise onlardan biat almıştı ve “benim elim herkesin elinin üstünde, benim elim Hz. Osman’ın elinin üstünde” diyordu, çünkü Hz. Osman o esnada orada değildi, “ve Allah’ın eli benim elim üzerindedir.” Ve aynı zamanda Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu, “Bizim girmemize izin vermiyorlar ama kabul edildi. Hepimiz İhrama girmiştik, kabul edildi. Saçınızı tıraş edin, kurban kesin. Önümüzdeki sene geri döneceğiz.” Ve ertesi yıl Mekke’nin fethi oldu. Anlıyor musunuz?

Yani biat, söz vermek, itaat etmektir. Tıpkı Kalubela gününde, sözlerin verildiği günde, herkesin birer ruhtan ibaret olduğu zaman Allah (cc)’un bize “Ben sizin Rabbiniz değil miyim? Elestübi rabbiküm?” diye sorduğu ve bizim de “Kâlu Belâ, evet” dediğimiz Allah (cc) ile olan ahde sadakat etmemiz gibidir. Bu sözü Amenarrasulü ayetinde tutarız. Bu ayet, Allah (cc)’un Cebrail Aleyhisselam olmadan, Mirac Gecesi’nde doğrudan Peygamber Efendimiz (sav)’e vermiş olduğu ayettir. Bu ayette Allah (cc) nasıl buyurmaktadır? Amenarrasulü, Peygamberlerin ve müminlerin Bakara Suresi’nin son birkaç ayetinde söyledikleri işte şunlardır:

“Ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr” “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz! Dönüş sanadır.” (2/Bakara:285)

Bir mümin bu ayete bakar. “İşittik ve itaat ettik. Ey Rabbimiz, bağışlamanı dileriz! Dönüş sanadır.” Çünkü artık konu inanca geliyor, dini inanış değil. Birçok kişi dindar biri olabilir, namaz kılar, oruç tutar, daha birçok şeyi yerine getirebilirler. Fakat dikkatli baktığında neyle meşgul oluyorsun? Seni ilgilendiren ne? Zamanını neyle geçiriyorsun? Umutların nedir, tutkuların nedir? Çoğunluk için sadece bu dünya. Yani ahiretle ilgili endişe duymuyor musun? “Hayır, günde beş vakit namaz kılıyorum, neden endişelenmeliyim ki?” Ah, bir bilsek!

Biat etme

Ruhsal yolculuğumuzun ne olduğunu anlamamız için kendimize gelmemiz gerek artık. Bu oldukça uzun bir yolculuk; Peygamber’i temsil edenlere sıkı sıkıya tutunun.

Biat kimedir? Tabii ki verdiğimiz bütün sözler Allah (cc)’adır. Ancak Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:

BismillahirRahmanirRahim

“Allah’a, Resule ve emir sahiplerine itaat ediniz.” (4/Nisa:59)

Allah’a itaatte uyulması gereken bir protokol var. Şehadetimizin bir protokolü var. “Muhammedün Resulullah” olmadan sadece “La ilahe İllallah” diyemezsin. Kabul görmez, tam değildir, anlıyor musun? Şimdi, o zaman biat, Peygamber varislerine edilir. Alimler başkadır, Peygamber varisleri, Varisul el-Nebi, Varisul el-Enbiya başkadır. Onların adım adım Peygamber (sav)’in izinden gittiklerini görürsünüz. Hz. Peygamber (sav), onlara notlar dağıtmak için Sahabeleri bir araya toplamadı; onlara kağıt kitap vermek, konferans vermek için bir araya toplamadı. Ne verdi onlara? Sohbet. Oturup konuştu. Ve Peygamber (sav) on kişiye de konuşabilir, bin kişiye de; o onların kalplerini ve neye ihtiyaç duyulduğunu bilir. Peygamberin varisleri, onlar da haberdardırlar ve o sırada topluluk için ne gerekliyse onu vermekle yükümlüdürler.

Allah ibadetlerimizi, niyetlerimizi ve amellerimizi kabul eylesin. Bizim bir iddiamız yok. Ben bir şey iddia etmiyorum. Gördüğümüz, Şeyhimiz ile deneyimlediğimiz, bize ışık tutan ve bu zifiri karanlıkta tutunduğumuz bir takım şeyler söylüyoruz. İsteyen alır, istemeyen almaz. Rahat olun, ancak neler olup bittiğini göreceğiz.

Şeyh Lokman Efendi Hz.

Sahibul Sayf Şeyh Abdülkerim el-Kıbrısi el-Rabbani (ks) Halifesi

Osmanlı Dergahı, New York

12 Rebiül Ahir 1437

22 Ocak 2016

372 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page