top of page
  • Yazarın fotoğrafıOsmanli Naksibendi Hakkani

"Kendimizi Safer ayından nasıl koruyabiliriz?"


BismillahirRahmanirRahim

Kendini Safer ayından koruyamazsın. Safer ayına gireceksin. Kendini Safer ayından korumanın tek yolu, bu dünyadan Safer ayı gelmeden göç etmek. O zaman yer olmayan bir yere, zaman olmayan bir zamana girersin. Ama o da seni Safer ayından korumaz; seni yeryüzüne, üzerine çekmiş olduğun, başına gelecek belalardan korur. Sen yeryüzüne belayı çekenlerden misin, değil misin? Hatta bunun, böyle olduğuna inanıyor musun? Çünkü bugün, Müslümanların çoğu inanmıyor. Vahhabi şeytanları İslam’ın 1400 yıllık bilgisini ve geleneğini yok ediyor ve “Hayır, Safer ayının hiçbir özelliği yok. Gelecek olan belalara, küfüre inanmayın..” diyorlar. Çok iyi biliyorlar maşaAllah! O yüzden bugün, Dünya Cennet gibi. Mekke ve Medine Cennet gibi ve Müslümanlar adeta Cennet’te yaşıyor!

Peki, kendimizi Safer ayında nasıl koruyacağız? Muharrem ayında ne yapıyordun? Eğer Muharrem’de bir şeyler yaptıysan, Muharrem ayı yeni yılın ilk ayıdır; Allah’ı hatırlamak için, ve ResulAllah’ın (sav) belirli sünnetlerini yerine getirmek için, Aşure’yi geçiriyorsun, Aşure’de ne olduğunu anlıyorsun. Öyleyse, Safer Ayı’nda kesinlikle dikkatli olacaksın. Çünkü Aşure günü, Allah’ın affettiği ve rahmet ettiği gündür. Ama unutmamalıyız, Allah (svt) affetti… Peygamberlerin yanlış şeyler yaptığını söylemiyorum, ama Allah (svt)’nın katında iyi olmayan şeyler oldu ve biz, ne zaman Allah’a karşı itaatsiz olsak, o cezayı üzerimize çekiyoruz; Allah’a karşı itaatkâr olduğumuz her zaman da, onun rahmetini üzerimize çekiyoruz. Şükrettiğin her zaman Allah sana rahmet ediyor; şükürde durduğun, tövbe ettiğin her an o rahmeti alıyorsun.

Yani Muharrem Ayı’nda şükür ve tövbede durduysan, Safer ayında da ne yapacağını biliyorsun. Bütün bunları öğrenmen, Nuh’un gemisinin Aşure gününde güvene erişmesi, ama neden, ondan önce ne oldu? Allah tüm insanlığı, itaatsiz oldukları için cezalandırdı. Bunu kendi üzerimize de almalıyız. “Orada cezalandırılan benim, biziz.” diyebilmeliyiz. Allah, Adem(as)’ı affetti. “Allah, Adem (as)’ı yaptığı tek bir şey için affetti. Ben gün içinde Rabbime karşı gelen kaç yanlış hareket yapıyorum?” Bunu düşünüp, anlaman gerekiyor. Böyle yaparsan, Safer Ayı’na zaten hazırlanmış bir şekilde giriyorsun. Eğer Allah’ı hatırlamıyorsan, Allah ile bağlantıda değilsen, “BismillahirRahmanirRahim” demiyorsan… Birçok Vahhabi, insanların çok fazla “BismillahirRahmanirRahim” demesinden hoşlanmıyor. “Bu bidat” diyorlar. Her şey “BismillahirRahmanirRahim” dir. Eğer bunun farkında değilsen, hiçbir zaman Allah ile bağlantıda olamazsın. Böyle yaparsan bir anda o kanalı kapatırsın ve bunu ne kadar çok söylersen, ne kadar çok hatırlarsan, o kanalı hemen açarsın.

Şeyh Efendi bizi uyarıyor, “Safer ayı boyunca, dışarıda çok dolaşma, sokaklarda serseri gibi koşturma.” Yani, “Kendini biraz geri çek ve izle; öğren ve anla.” demek istiyor. Daha fazla istiğfar et. Biraz daha fazla “Estağfurullah” söyle. Daha fazla zikir yap. Daha fazla ibadet et. Ve kendine bak, kendini gözlemle. Günlerine bak, haftalarına bak, aylarına bak, yıllarına bak ve kendine söyle; “Bunlar imanımı zedeleyen, hala kurtulamadığım özelliklerim. Hala bu kadar aptal olabiliyorum. Hala bu kadar öfkeli olabiliyorum. Hala bu kadar inatçı olabiliyorum.” Eğer kendini gözlemlersen, kendini düzeltmeye çalışırsan ve bunun için dua edip yardım istersen; yavaşça bunlardan uzaklaşmaya başlarsın. O zaman Safer ayındaki ağır cezalandırma altında olmazsın. Çünkü çok dikkatli oluyorsundur. Çünkü biliyorsundur.

Bu ayda, 700.000 lanet iniyor. Sayının önemi yok. Bu zamanda ayın da bir önemi yok. Bu ümmete her ay ceza iniyor. Aksini söylemek mümkün mü? İslam’ın, Allah’ın ya da Peygamberin düşmanlarının yaptıklarını bir kenara bırak; Müslümanlar kendilerine ne yapıyor? Eskiden, Peygamber (sav)’in olduğu Cahiliye zamanında bile, belirli kutsal aylar vardı ve bu aylarda savaşmak yasaktı. Onlar Allah’a ve Peygamber’ine inanmıyorlardı, ama onların onuru vardı. Onlar, “Biz bu aylarda savaşmayacağız, çünkü bu aylar haram aylar.” diyorlardı. Şimdi iki miyar Müslüman var, Müslümanların kendisi umursamıyor. Mübarek ay olsun veya olmasın, fark etmez; birbirlerine en kötü şeyleri yapıyor ve hala en iyi Müslüman’ın kendileri olduğunu düşünüyorlar. Neden şaşırıyoruz? Şaşırmamalıyız.

İnşallah, sözlerim önce bana, sonra dinleyen diğer herkese. Bu aylarda biraz daha sakin ol, biraz daha kendine dön. Etrafına bak; izle ve gözlemle. Kendini, Allah’ın gazabını çeken; itaatsiz, şeytani insanlardan, onların etrafından ve öyle durumlardan uzak tut. Daha fazla sabırlı ol. İnşaAllah-u Rahman. Bizler zayıf kullarız ve Allah’tan bizi kuvvetlendirmesini istiyoruz.

Selamun Aleykum...

Şeyh Lokman Efendi

Sahibul Sayf Şeyh Abdülkerim el-Kıbrısi el-Rabbani Halifesi

24 Muharram 1437 (6 Kasım 2015)

Osmanlı Dergahı, New York

72 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page