BismillahirRahmanirRahim
Şeyh Efendi, Sultanul Evliya, Büyük Şeyhimiz, “Eğer Allah’ın hepimize giydirdiği şeref tacını görüyor olsaydık, birbirimize secde ederdik,” diye buyuruyor. Çoktan birbirimize secde ediyoruz da... Allah’ın bizi donattığı şerefi görebilseydik, birbirimizin önünde eğilirdik, diyor. Allah (svt) bizi Halifesi olarak yaratacak da, bu şerefi vermeyecek mi? “Önce sizi yarattım, sonra Halife olacaksınız, ondan sonra size şeref libası giydireceğim” mi demiş, yoksa, “Beni temsil edebilecek insanoğlu yaratacağım,” diye mi buyurdu?
Bu şeref bizde hali hazırda var. Bu şeref zaten içimizde. Sadece hatırlamamız gerekiyor, çünkü unutuyorsunuz. Peygamberler hatırlatmak için gelmiştir, her Kitap bir hatırlatıcıdır. Kur’an’ı Kerim’in isimlerinden biri Zikrullah’dır. Peygamberimizin İsimlerinden biri Zikrullah’tır. Hatırlamamızı sağlamak içindir. Çünkü Onlar hatırlarlar. çünkü Allah da Onları hatırlar.
Bu ay, Şeref ayıdır. Sultan, öylece bırakıp gitmiyor. Ardında kendi heyetini bırakıp gidiyor. Anlıyor musunuz? Aynen eskilerin büyük sultanları gibi: Gelip fethediyorlar ve giderken de arkalarında en iyi adamlarını bırakıp devam ediyorlar. Yeni insanlar bulup yetiştirebilmeleri için birkaç kişi bırakıyorlar geride. Bırakıyor ki, böylece saltanatın bir yansıması olsun. Ramazan, saltanatı ile geldi. Tam anlamıyla. İlk olarak, surları ve muhafız kaleleriyle geldi. Bir şey inşa ederken, ilk önce onu koruyacak yapıları inşa etmelisiniz. ilk yapmanız gereken budur. size keyif verecek şeyler yapmaya çalışmazsınız. Ramazan, büyük bir medeniyet, bir kültür ile gelmiştir. Ramazan onlarla gelir. Bunu bırakmayın. Bırakmayın. Daha zor, tabii ki daha zor olacak, çünkü Sultan orada değil.
Ancak Sultan her şeyi alıp götürmüyor. Bazen, insanlar her şeyi götürüyormuş gibi davranıyorlar. "Her şeyi alıp gidiyor." Böyle hissedebilirsin ama gerçekte götürmüyor. Sen hepsini yakıyorsun, çünkü o gider gitmez hepsini yakıyorsun. Gömüp bitiriyorsun. Bıraktığı yerden inşa etmeye devam etmiyorsun. Tabii ki Sultan olmadığı için biraz zor olacak. Sultan oradayken kolaydır. Ama Sultan gelecek seneye dönecek, inşaAllah. Sultan geri döndüğünde, “Yıllardır geliyorum, yıllardır verip duruyorum. Ne zaman gelsem hep aynı şey. Her şeyi yakıp gömmüşler. Şimdi yeniden başlamak zorundayım.” Nasıl bir misafirlik olacak bu? Peki ya Sultan dönse ve bıraktığı şeylerin üzerine inşa etmeye devam edildiğini, görse? O zaman, “Tamam şimdi diğer seviyeye geçiyoruz.” diyecek. "Sadece oyun seviyesinde kalmayacağız. İleri seviyelere geçeceğiz. Artık hazırsın, çünkü sana emanet olarak bırakılarına sahip çıkıp taşıyabildin."
Şevval ayında oruç tutmak, şiddetle tavsiye ediliyor. Şevval ayında altı gün oruç tutmak.... Neden? Neden Şevval ayı orucu neden tüm yıl oruç tutmuş gibi olur, neden bu kadar bereketlidir? Neden özellikle de bayramdan hemen sonra öneriliyor? Çünkü bayramdan hemen sonra şeytanlar serbest bırakılıyor. Bayramdan hemen sonra, nefs Ramazan bittiği, istediğini yapabildiği, yiyip içebildiği için çok mutlu olur ve en yakın arkadaşı olan şeytana kavuşacak. O zaman akıllı bir mümin için son bir vuruş yapma zamanıdır. Ne demek oluyor? Sultan gitti, surlarını, kaleyi inşa etti. (Urduca kale nasıl deniyor? Türkçe kale nasıl deniyor?) Surlarını inşa ettin. Sultan gitti ve sana “Kaleni inşa et, dikkatli ol. Düşman şuradan, buradan gelecek.” diyor. Çünkü tüm ay boyunca kale inşa ediliyor, düşmanın nereden girebileceğini teftiş ediyoruz; oradan girebilir, buradan girebilir, orayı düzelt, şurayı düzelt. Sürekli yemek yiyerek değil. Buraya bakarak (Şeyh kalbi işaret ediyor), burayı düzelterek, iyileştirerek, samimi olarak, uyanık ve farkında olarak. Tamam. Sultan buradayken güçlüydük. Sultan, “dikkatli ol, şimdi ne olacağını biliyorsun, ağır bir şekilde seni vuracak. Şeytanlar serbest bırakıldığı zaman içeri girip her şeyi darmadağın edecekler. O zaman kendinizi daha fazla korumalısınız. Ben burada değilken kendinizi koruyabilirseniz, o zaman hazırsınız. O zaman tüm yılınız kurtulur. Tüm yıl oruç tutmuş gibi, koruma altında olursunuz, iyileşiyor olursunuz.” diyor. Anlıyor musunuz?
Çünkü Şevval orucu, tüm Ramazan ayında oruç tutmaktan daha zordur. Özellikle de ara vermeden yapmak, diğer insanlar yiyip içerken, eğlenirken yapmak. Ama gelecek olan Rahmet, Ramazan’a kadar yeter. Tüm yıl yeter. Yapabilirseniz… En azından niyet edin, güçlü bir şekilde niyet edin. İlk hafta yapamazsanız bile, Şevval ayının içinde altı gün yapmayı deneyin. Tek tek, ara vererek yapmaktansa tek seferde, ara vermeden yapmak daha kolay olacaktır. Çünkü şeytanlar serbesttir, “otuz gün var, son günlerde halledebilirsin” diyecek bir nefsin var. Kendinle oynamaya başlayacaksın, on üç, on dört, on beşinde yapacağım, Cuma günü yapacağım…” ama ne olacağını biliyorsunuz. İlk düşünce, “yapmak istemiyorum,” olur, “yapmak istiyorum,” değildir. İlk düşünce, “Yapmak istemiyorum, o yüzden bahane bulacağım,” olur. Samimi olmaya çalışın, en azında yardım dileyin, “Ya Rabbi, ben tembelim, yardım talep ediyorum,” diye dua edin. O zaman inşaAllah yardım size ulaşır.
Ramazan’ımızı koruyun. Kalemizi gelecek Ramazan’a kadar soruyun. Belki o zaman gelecek yıl Ramazan geldiğinde, Sultan, “Çok güzel, şimdi bunu genişletebiliriz, iki katına çıkarabiliriz.” diyebilir. Sultanın verecek her şeyi vardır. İyi yapıyorsun, düzgün yapıyorsun, kendini gözlemliyorsun, üç aylara hazırlanıp önemsiyorsun, hatırlamaya çalışıyorsun, önemsiyorsun. Belki tüm yıl hiç birşey yapmamışsın ama Recep ayı girdiğinde, “Ramazan bunu bıraktı, onu düzeltmeye çalışayım, Ramazan girmeden önce, Sultan gelmeden önce düzelteyim.” dersin. Böylece Recep, Şaban ayında, Ramazan gelmeden önce düzeltmeye başlarsın, sonra Sultan geldiğinde onu daha da büyütür, daha da büyütür, büyütür.
İnşAllah, Allah’ın memnuniyetini, Peygamberimiz’in ve Şeyhimiz’in mutluluğu ve memnuniyetini kazanabiliriz. Allah (svt) zayıf hizmetlerimizi kabul etsin, İnşAllah. Fatiha. Amin. Selam Aleykum.
Şeyh Lokman Efendi Hz.
Sahibul Sayf Şeyh Abdulkerim el Kıbrısi el Rabbani’nin Halifesi
Osmanlı Dergahı, New York
24 Ramazan 1439
8 Haziran 2018
Sohbetin İngilizce aslına buradan ulaşabilirsiniz.