top of page
  • Yazarın fotoğrafıOsmanli Naksibendi Hakkani

Hz. Hasan Zamanından Alacağımız Ders


BismillahirRahmanirRahim

Soru: Hazreti Hasan zamanından günümüz için çıkarmamız gereken ders nedir?

Hz. Hasan’dan ne ders çıkaracağız? Peygamber Efendimiz (asvs)’i en çok andıran kişi, Hz. Hasan’dı, Hz. Hüseyin değil. Dış görünüşü açısından da öyleydi. Beşinci Halife idi. Hulefai Raşidin’in beşincisiydi. Altı ay boyunca hükmetmiş ve kan dökülmesin diye, iç savaş yaşanmasın diye kendisi geri çekilmişti. Bıraktı. Karısı tarafından ihanete uğramıştı. Hanımlarından birine Yezid söz verdi, “Eğer,” dedi, “O’nu zehirlersen, seni kendi karım yaparım. Beraber hükmederiz.” Hem kadın hem de erkek için, bundan kaç ders çıkarırız? “Asla. Ben asla böyle bir şey yapmam,” demeyin. Aslına bakarsanız, Peygamber Efendimiz (asvs), “Asla, asla demeyin,” diye bildirmiştir. Ders çıkarın. Kadını erkeği. Bu kişiler Peygamber (asvs)’ı görmüş, O’nunla yemek yemiş, O’nun arkasında namaz kılmış insanlar. Ve yine de, nefsleri onları oyuna getirdi. Nefsleri onları kandırdı. Ancak Mübareklerin bir özelliği vardır ki, neyin yaklaşmakta olduğunu bilirler. Yaşanacakları bilirler. Mübareklerin özelliği, Onlar kaderi anlar ve kaderin gerçekleşmesine izin verirler. Kendileri için çok acı verici bile olsa; savaşmazlar, “Neden?” demezler.

Hz. Hasan ile Hz. Hüseyin başlarına ne geleceğini bilmiyorlar mıydı zannediyorsunuz? Onlar Peygamber (asvs)’ın, Batıni Bilginin Sultanı’nın torunları. Hiçbir şeyin farkında olmadıklarını, bütün bunlar yaşandığında bir anda hayrete düştüklerini mi zannediyorsunuz? Onlara ne kadar hürmet ediyorsunuz? Hala daha onların sizin benim gibi olduklarını zannediyorsunuz. Bir şey olduğunda öylece hayrete mi kapılıyorlar? Sadece Onlar değil, babaları da biliyordu. Hz. Ali biliyordu. Sadece Hz. Ali değil, kayınpederi de biliyordu. Peygamber Efendimiz (sav) de neler yaşanacağını biliyordu. Şunlar şunlar olacak, dedi. Ve, “Savaşmayın. Olmasına izin verin. Çünkü sizin için çok acı verici bir şey bile olsa, orada daha büyük bir plan var.” Onlar da dinlediler.

Onlar neye sahipti? Teslimiyete. Teslimiyet sahibiydi onlar. Az önce ne konuşuyorduk? Dünyada o kadar kötü, çok kötü durumda olan insanlar var ki, ancak imanları öylesine güçlü ve ruhları öylesine temiz ve o kadar samimiler ki, birçok Müslümanı utanç içinde bırakırlar. Ve onları tanıyıp bilmemiz gerektiğini söyledim. Bu yüzden zekat, inancımızın üçüncü şartıdır. Hemen Allah’a ibadet etmekten sonra zekat gelir. Neden? Çünkü zekat sadece para saçmak, çek vermek değildir. Herkes zekatın para vermek olduğunu zannediyor.

Hayır; zekat kime para verdiğini bilmek, kimin o parayı hak ettiğini ve neden vermek durumunda olduğunu bilmektir. Kim bu insanlar? Sadece para verip, “Vermek zorundaydım. Tamam işte, bitti,” demek değildir. Hayır. Biliyorsunuz, kimse namaz kıldığında öylesine kılmaz. Dua etmeden, Allah’tan bir şey etmeden yapmaz, öyle değil mi? Yani namaz kılmanın da bir sebebi var. Hiç kimse, “Yalnızca ibadet etmek istediğim için ibadet ediyorum Sana,” demez. Çok az kişi böyledir. Evliyaullah böyle yapar elbette, kendileri için istemezler, başkaları için isterler. Şimdi, namazın bir gayesi varsa, yani ondan bir şey istiyorsanız, zekatın da bir gayesi olmalı. Herkes kendini kaptırmış, zekat birden “dünya” olmuş. Değil mi? Üçüncü şartı dünya. Tövbe estağfurullah. Zekat ne demektir? Zekat almaya hakkı olanlar kimler? Şimdi başka bir şeye giriyorsunuz. Sizinle ilgili değildir, başkalarıyla ilgilidir zekat. Mazlumlarla ilgilidir. Zulüm altındaki, fakir ve muhtaçlar içindir. Zekat meselesini biraz açarsak, zekat sadece kazancının kırkta biri demek değildir. Zekat, eğer gücün yetiyorsa, insanları içinde bulundukları zorbalıktan çekip çıkarmak, yardım etmek demektir. Size ve bana farzdır bu. Zekatın ucu açıktır; sadece paranız, malınız mülkünüz, altınlarınız değildir. Nedir zekat? Değer verdiğin şeydir. Zekat verirsin. En çok neye değer verirsen, zekat olarak verirsin. O yüzden Şeyh Efendi şöyle derdi: Evliyaullah, “Mutluluğunuzun da zekatı vardır,” der. Kıldığımız namazlardan biri de Duha (kuşluk) namazı. Kuşluk namazı, fiziksel sağlığınızın zekatıdır. Anlıyor musunuz? O zekatı vermek durumundasınız. Bazıları imanınızın zekatıdır.

Bir sıradan insanların verdiği zekat var, bir de Allah’a sevgili olanların verdikleri zekat vardır. O yüzden eskiden, “Öne atılmak için acele etmeyin,” derlerdi. İmam-ı A'zam Ebû Hanîfe’ye, “Zekatın hükmü nedir?” diye sormuşlar.

“Senin için farklı, benim için farklı,” demiş.

“Ah, görüyor musun işte. Ehl-i bidat’sın sen,” demişler.

Ebu Hanife de şöyle söylemiş: “Senin için kırkta biridir. Benim için olanı ise, benim kendi üzerime farz kıldığım zekatı, o şeriatı sen izleyemezsin. Çünkü ben Hz. Ebu Bekir’in hükmünü izliyorum. Ve o zekatın hükmü kırkta biri değildir. Her şeydir.”

Her şeyini veriyor. Onun zekatı da bu. Zekattan, Peygamberlerin zekatından bahsediyorsan, nesillerinden, Ehl-i Beyt’in zekatından bahsediyorsan, onların hiç tereddüt ettiklerini düşünebiliyor musun? İbrahim Aleyhisselam’ın zekatını nasıl vermesi gerektiğini görmedin mi? Hem çocuğunu hem de mutluluğunu verdi. Çocuğunu ve mutluluğunu. Evet, aklımızın almayacağı bir şey bu.

Yani Ehl-i Beyt’in zekatının, onları hayrete düşürdüğünü mü zannediyorsun? Yapmak zorunda oldukları şey, vazgeçmek zorunda oldukları şeyler, bu ümmet için Allah’a vermek durumunda oldukları şeyler? Biliyorlardı ve yaptılar. Bizler de devam ediyoruz. Peygamber Efendimiz (asvs)’ın soyundan geliyoruz, bu da aynı şekilde devam ediyor. Allah’ın kudretinden sual etmeyin, onu sınamayın tabii ki. Ancak gerekli bir şey. Çünkü yine söylüyoruz, zekat sizinle alakalı bir şey değildir. Ümmetle ilgilidir.

Allah Onlara rahmet eylesin. Onların ayaklarının altında toz olalım inşaAllah.

El Fatiha.

Amin. Selam aleykum.

Şeyh Lokman Efendi Hz.

Sahibul Sayf Şeyh Abdulkerim el Kibrisi (ks) ‘nin Halifesi

Osmanlı Dergahı, New York

15 CemaziyelAhir 1439

3 Mart 2108

Sohbetin İngilizce aslına buradan ulaşabilirsiniz.

77 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page