top of page
  • Yazarın fotoğrafıOsmanli Naksibendi Hakkani

Çanakkale’den Daha Zorlu Bir İmtihana Hazırlanmak


BismillahirRahmanirRahim

Selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü. Hz. Peygamber (sav)’e, Evliyalara ve özellikle de Peygamberimizin ve Sahabe-i Kiram’ın sünnetini devam ettiren, Allah rızası için hayatlarını feda etmiş olan mübarek zatlara selam olsun! Çanakkale Şühedası’na, Çanakkale Şehitleri’ne selam olsun!

Çanakkale Savaşı’nın önemi, bir nevi ikinci Bedir Savaşı olmasından kaynaklanmaktadır. Unutkanlığın, gaflet ve karanlığın kol gezdiği bu günlerde, onları andığımıza şahit olsunlar istiyoruz. Bizlerin de Allah yolunda yaşayıp Allah yolunda ölmemiz için bizlere yardım göndermelerini, himmet etmelerini, medetmelerini diliyoruz. Çünkü bugünlerde artık tarafsız kalma gibi bir seçenek yok. Artık ya Hakkın tarafındasın ya da Batılın. Tüm dünya kendini ya Hakka ya da Batıla göre hazırlıyor. Ve dünyanın Hak için hazırlığa geçmediğini anlamak için alim ya da evliya olmaya gerek yok. Kendini batıl için hazırlıyor.

Batıl deccal ile temsil edilir; Hak ise Mehdi Aleyhisselam Hazretleri ile. Ve eğer ki, öğlen konuştuğumuz gibi, nefsimizden nasıl fedakarlık yapacağımız konusunda kendimizi eğitmiyor ve öğrenmiyorsak, o zaman vakit geldiğinde hayatlarınızı nasıl feda edeceğimizi de asla bilemeyiz. Ve böyle bir iman ile Sırat’ı geçemez, böyle bir iman ile asla güven bulamayız. Yemekten önce bazı müritlerle konuşuyordum ve onlara sordum, “Kaçınız daha önce bir savaşa katıldı?” Bir kaç el kalktı. Bazıları savaşı duyduklarını söyledi. Bazıları “bombalama seslerini duyduk” dedi. Bazıları “saldırıya geçtiler, biz de oradan ayrıldık” dediler. Ayrılıp her şeylerini geride bıraktılar. Ve şimdi hepimiz buradayız. Elhamdulillah. Bizler beyleriz, hanımlar, müridler, mürideler, büyükanneler, büyükbabalar, çocuk sahipleriyiz. Oğullarımız var, kızlarımız, arkadaşlarımız var. Ve bu gece anlamamız gereken şey şu ki, onlar hayatlarını bizler için, güvende olmamız ve dinimizi yaşayabilmemiz için feda ettiler. Ve eğer gafletteysek, eğer nefsimizi yakalamıyor, çocuklarımıza, oğullarımıza, kızlarımıza, arkadaşlarımıza ve kardeşlerimize bakıp da Allah uğruna onlardan vazgeçmeye razı olamıyorsak, eğer bunu hayal edemiyorsak, o zaman o şehitlerin yakınına bile yaklaşamayız, huzurlarına çıkamayız. Çünkü iman sahibi olanlar onlardı. Allah’a iman etmişlerdi.

Onlar ne bu dünyaya, ne birbirlerine, ne oğullarına, ne de kızlarına tapıyorlardı; onlar Allah’a tapıyorlardı. Ve “Hepimiz Allah’ın birer kuluyuz,” demişlerdi, “her şeyin Sahibi, bizim Efendimiz Allah’tır. Evlatlarımızın sahibi biz değiliz.” Ve Çanakkale zamanında üç, dört, beş evladı olup da, hepsini birbiri ardına vermiş olan anneler vardı. Bunu hayal dahi etmeye çalışabiliyor muyuz? Bu yüzden “Kaçınız savaşa katıldı?” diye sordum. En azından birazcık da olsa ne demek olduğunu hissedebilirsiniz. Allah rızası için yaptığınızda artık bu dünyadan da olmazsınız. Bu dünyayla bağlantınız çoktan kopmuştur. Bu bağlılığı kestiğiniz zaman, o zaman düzgün bir şekilde bu dünyada yaşayabilir, bu dünyayı da düzgünce terk edebilirsiniz. Eğer hala böyle bağlılıklarınız varsa, o zaman epey acı çekeceksiniz çünkü bu dünyayla bağlarınızı henüz koparıp Ahiret ile bir bağ kurmamışsınızdır. Hala sıkı sıkı tutunuyorsunuz, onlar sizi çekip sürüklüyor, siz de acı içinde çığlık atıyorsunuz.

O zaman ne olduysa aynısı bizim de başımıza gelebilir, imtihandan geçirilebiliriz, artık bunu anlamamız gereken bir dönemdeyiz. Sadece “Ah Çanakkale Şehitleri, size inanıyor, sizi seviyor, sizi anıyoruz” demekle değil. Bir onların hayatlarına bir de kendi hayatlarımıza bakıyoruz, tamamen farklı. En sevdiğimiz şey her ne ise, şu an Allah yolunda ondan vazgeçmeyi hayal bile edemeyiz. Bakın, onlar da insandı, Onların da duyguları vardı. Şimdi kendinize sorun, razı mısınız? Değilsiniz. Bir kere samimice buna niyet ettiğiniz zaman, o zaman birbirinize karşı olan sevginiz de derinleşecek, Allah’a olan imanınız sizi emniyete de taşıyacak. Ve bu dünya tarafından aldatılmayacaksınız.

Onlar, Çanakkale Şehitleri kendi imtihanlarını geçtiler. Biz geçmedik. Biz de önümüzde bize yaklaşan sınavımızı atlatırız inşaAllah. Ve bana inanın, bize gelecek olan sınav, öncekinden daha zor olacak. Bizim karşılaşacağımız imtihan zorlu olacak. Geçmiştekinden daha çetin olacak. Çünkü o zaman, onlar, o Mehmetçikler en azından birbirlerini bilip tanıyor ve kimin ihanet ettiğini biliyorlardı. Gayet açıktı. İyi değil, birçok Müslüman ihanet etmişti ancak gelecekte, çok uzak gelecekte de değil, yakın gelecekte, belki de yanınızdakinin arkadaşınız mı yoksa düşmanınız mı olduğunu bilemeyeceksiniz. Yanınızdaki sizinle birlikte mi olacak, yoksa, size ihanet mi edecek...

Ve şunu bilmelisiniz ki, bu, şu anda başlıyor. İçinizdeki hangi şey size ihanet edecek? Bir insanın ihanet etmesine ne sebep olur? Ruhu değil, nefsi sebep olur. Eğer nefsinizle meşgul oluyor, onu yakalayıp, tuzağa düşürmeye çalışıyor ve nefsini yakalamaya çalışan insanlarla hasbihal oluyorsanız, o zaman büyük bir ihtimal o cemaatin içinde güvende olacaksınız. Eğer hiç umursamayan, kendine oldukça güvenen, doğru yolda olduğundan emin olan kişilerin arasındaysanız, o zaman dikkatli olun. Çünkü Mehdi Aleyhisselam aynı zamanda insanların nefslerini test etmek için gelecek. Gül vermek için gelmeyecek. Diken vermeye gelecek. Hz. Peygamber (sav)’in kaybolmuş sünnetlerini canlandırmak için gelecek. Öyle ki, bir çok insan bu sünnetlerin karşısında duracak. Daha şimdiden bizim yaptığımız sünnetlere karşı çıkıyorlar ve bu daha hiçbir şey.

Allah bizi eman dairesinde tutsun inşaAllah. Allah o Mübareklere rahmet eylesin. Onların hatıralarını canlı tutalım, kanımızda bir damla da olsa onların kanından olsun. İmanımız canlansın. Allah bize zaman tanırsa, çocuklarımızı ve torunlarımızı onların ayak izlerinde yetiştirelim inşaAllah. Her zaman Allah rızası için, Peygamber Efendimiz (sav)’in rızası, Evliyalar Sultanı ve Sahibul Saif için yaşayıp, Onlar için ölelim. Amin.

Şeyh Lokman Efendi Hz.

Sahibul Sayf Şeyh Abdülkerim el-Kıbrısi el-Rabbani (ks) Halifesi

Osmanlı Dergahı, New York

9 Cemaziyel Ahir 1437

18 Mart 2016

78 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page