BismillahirRahmanirRahim
Kendinize sorun, Receb Ayı’ndan ne istiyorsunuz. Receb Ayı’ndan ne bekliyoruz? Receb Ayı’ndan ne istiyorsun? (Lokman Efendi bir müride sorar)
Mürid: Daha fazla edeb.
Lokman Efendi: Sen ne bekliyorsun Receb Ayı’ndan?
Başka bir mürid: Tohumları ekmeye.
Lokman Efendi: Ramazan Ayı için tohum ekmeye mi? Tamam. Bu güzel.
Receb ayı ekme ayıdır değil mi? Şaban Ayı sulama ve gübre verme ayı, Ramazan Ayı ise hasatları toplama ayıdır. Şimdi, toprağa ekmeden önce ne yapman gerek? Ekmeden önce toprağı hazırlamalısın. Doğru mu? Toprağı hazırlamalı, araziyi düzenlemelisin. Peki Receb Ayı’na kendimizi nasıl hazırlayacağız?
Receb’e daha var diye düşünüyoruz, öyle geçiriyoruz içimizden ama sessizce bir yere oturup düşünün. Deyin ki “Receb Ayı yarın başlıyor olsa, ne yapıyor olurdum?” ve buna göre kendinizi hazırlayın. Kendinizi o moda sokun. Receb Ayı’na hazırlaman gereken ne?
Receb Ayı’nda iki Kandil Gecesi var: Regaib Kandili ve Mirac Kandili. Regaib, Peygamber Efendimiz (sav)’in nurunun indiği ve babasından annesine aktarıldığı gecedir. Arzunun gecesidir. Çok kutsal bir gecedir. Ve Mirac Kandili ise Hz. Peygamber (sav)’in nurunun bu dünyadan İlahi Huzur’a yükseldiği gecedir. Yani, biri aşağı iniş, diğeri ise yukarı çıkıştır.
Evleniyorsan yapman gereken birçok hazırlık vardır. Regaib, düğün gecesidir. En azından kendimizi o ruh haline sokmak için yapmamız gereken bir hazırlık vardır. Peki ne yapacaksınız? Çok basit. Diyorsun ki, “Namazlarıma daha fazla dikkat edip özen göstereceğim.” Sabah, öğle, beş vakit namazların tümü ve nafile namazlarıma... Beş vakit namaz farzdır, ancak birer mürid olarak neredeyse üzerimize farz olan iki namaz daha vardır. Hangileri olduğunu söylemeyeceğim. Yapabileceğiniz ne nafile ibadet varsa yaparsınız. Eğer derseniz ki, “Kalkıp teheccüd namazını kılmak istiyorum,” o zaman yapın. “İşrak namazını kılmak istiyorum,” diyorsan onu yap. Eğer “Duha namazını kılmak istiyorum,” diyorsan, ki bu iki namaz, İşrak ve Duha çok önemlidir, kılın. Kendimizi, ruhumuzu, bedenimizi ve sağlığımızı korumamız için, özellikle Ahir Zamanda yaşayan bizler için çok önemli, çok faydalıdır. O zaman diyeceksin ki “Bunun üstüne biraz daha yoğunlaşacağım. Biraz daha fazla ibadet edeceğim. Daha vaktinde kılacağım namazlarımı. Her namaza dururken ‘Bu ay Allah’ın Ayı’ diye düşünecek ve namazıma daha çok coşku katacağım.” Böylece birçok şey açılmaya başlayacak.
Biraz daha fazladan zikr yapmaya başlayacaksın. Daha fazla salavat getirmeye başlayacaksın. Daha fazla coşkuyla dolmaya ve Allah’a yakınlaşmanın zevkini tatmaya başlayacaksın. O zaman, Receb Ayı’na girildiği vakit hazır olacaksın. Çünkü makineyi çoktan çalıştırmaya başladın. Çalışıyor. Çoktan toprağı hazırladın. Artık kolay. Belki önümüzdeki birkaç hafta senin için pek de kolay geçmeyecek. Belki nefsin birazcık çığlıklar atacak. Ama bu iyi. Şimdi gerçekten toprağı hazırlıyorsun. Tüm otları ayıklıyorsun. Tüm taşlardan temizliyor, toprağı yumuşatmak için kazmaya başlıyorsun. İşte o vakit hazır olacak. Eğer istiyorsanız, Eğer isterseniz Receb Ayında hangi nafile ibadetleri yapacağınızı kolaylıkla bulabilirsiniz. Öyle zor değil. Ancak ben söylemeyeceğim, çünkü söylediğimiz takdirde bir zorunluluk haline geliyor. Öyle olunca da, yapamamanız sizin için pek iyi olmaz.
Receb Ayı’nın amacı, Allah’ın Ayı’nı anlamaktır. Bir şeyler farklılaşmalıdır. Bazı şeyler daha farklı hissettirmelidir. Eğer kendinizi o duruma koymazsanız, nasıl size farklı hissettirmesini beklersiniz ki? Gerçek şu ki, o ayda cennetler değişiyor. Cennetler sadece o ayda değişmiyor, her hafta, her gün değişiyor. Cuma günü değişiyorlar. Yaratım değişiyor, kutluyor, ancak biz uykuda olduğumuz için ya da çok inatçı olduğumuz için hakikati göremiyoruz. Cuma gününü de bir kenara bırakalım, dünya her gün değişiyor. Bütün yaratım değişiyor.
Allah (cc)’un Ayı’na bakın. Biraz heyecan duyun. Farklı geçirin. Bir yere oturun... Bu ay aynı zamanda şeyhlerin müridlerini halvete gönderdiği aydır. Sessizce bir köşeye çekilin. Bu aylarda biraz yavaşlayın. Yavaşlamak için zaman bulun, özellikle de ikindi ve akşam arasında. Sadece oturun ve Rabbinizle meşgul olun. Kendinizi terbiye edin. Öylece oturup uykuya dalmayın. Oturun ve Rabbinizle konuşun. Rabbinizle olun. Fazladan zikr yapın. Biraz tefekkür edin. Özellikle de şu dediğimiz niyetle “Neveyt ul erbain, neveyt ul uzlet, neveyt ul halvet.” Tüm bu niyetlerle. Büyük Şeyhimiz, Şeyh Efendimiz bize şöyle demişti, “O niyetle söyleyin bu kelimeleri. Beş dakika, on dakika ya da yarım saat bile otursanız, 40 günlük halvete, erbaine giriyormuş, riyazete çekiliyormuş, bu mübarek hallerin içindeymiş gibi niyet edin ve söyleyin. O vakit sanki 40 gün halvete çekilmişsiniz gibi rahmet ve bereket bulur, mükafatını kazanırsınız.”
Receb Ayı’na gelmeden kendinizi biraz test edin. İstediğinizi yapabilir ya da kendinizi gözlemleyebilirsiniz, “Neyle meşgul oluyorum? Kalbim ve zihnim, neyle meşgul?” Bırakın meşgul olduğunuz şeyi. Birazcık kenara koyun. “Rabbimin şu an bana baktığını, Peygamberin ve de Şeyhimin şu an beni izlediğini bilerek hareket etmeliyim. Onların daha çok farkında olmalı ve onları daha fazla hoşnut etmeliyim,” deyin. O vakit, Receb Ayı geldiği zaman, Allah’ın mübarek ayı geldiği zaman, daha fazla ibadete yönelmemiz, kendimizi bu dünyadan biraz daha çekmemiz için birçok tecellinin inmesiyle birlikte işimiz daha kolay olacaktır. Buradaki tüm amaç, daha çok dünyaya batmak yerine, kendimizi dünyadan çekmektir.
Hz. Peygamber (sav)’in dünyayı terk edip İlahi Huzur’a yükseldiği Mirac Gecesi’nden, beraatımızın verildiği, hesabımızın verildiği, Peygamber’in Ayı’nın tam ortasında, üç ayların tam ortasında, her şeyin hesabının alındığı gün olan Ber’at Kandili’nin bulunduğu Şaban Ayı’na kadar... Şimdi dünya ile meşgul olmuyoruz. Nasıl ki sınavlarınıza çalışırken sadece ona konsantre olabilmek için kendinizi birazcık dünyadan çekmeniz, günlük işlerinizden çekmeniz gerekiyor, tıpkı o şekilde.
Ramazan Ayı’na geçtiğimizde ise yalnızca ruhsal olarak değil, fiziksel olarak da kendini bu dünyadan çekiyorsun. Kendini bu dünyadan mahrum bırakıyorsun. Özellikle gündüz vakti kendini yeme içme ve diğer işlerden alıkoyuyorsun. Gece de ibadetle meşgul oluyorsun. Ekinlerimizi toplamaya hazırlıyor bizi de, neyi hasat ediyoruz? Ramazan Ayı’nda ne ekin toplamak istiyoruz? Bu çok güzel bir soru. Eğer edeb toplamak istiyorsan, o zaman şimdiden başla. Edeb ek. Anlıyor musun? Eğer daha fazla amel ve ibadet toplamak istiyorsan, yavaş yavaş başla şimdi. Bak bakalım, “Neyden kurtulmak istiyorum? Şu şu kötü huylara sahibim. Bundan kurtulmak istiyorum.” En azından tefekkür yapıp düşünüyorsun; kendindeki tüm bu özelliklerin farkında varıp, kendine bakıp, bu üç aylarda onlardan kurtulmayı düşününce, o zaman Ramazan Ayı’nda, Kadir Gecesi geldiğinde ona hazır olursun. Eğer Kadir Gecesi için hazırlanmazsak, bizim için oldukça zor olacaktır. Allah kolaylık versin inşaAllah.
El Fatiha.
Selamun aleyküm ve rahmetüllahi ve berekatühü.
Şeyh Lokman Efendi Hz.
Sahibul Sayf Şeyh Abdülkerim el-Kıbrısi el-Rabbani (ks) Halifesi
Osmanlı Dergahı, New York
15 Cemaziyel Ahir 1437
24 Mart 2016